Beastie Boys kimdir, neden bu kadar önemlidir? İşte bu ikonik grubun hikayesi 

Hip hop’un tarihinde, birkaç isim daima ön plana çıkar. İşte bu önemli isimlerden biri: Beastie Boys. New York kökenli grup hem müzikleri hem de toplumsal etkileri ile unutulmaz bir iz bırakmıştır. Adını çoğu kişi duymuştur, ancak bu efsanevi grubun gerçek hikayesini kaç kişi biliyor? Bu makalede Beastie Boys’un müzik kariyerini, onları tanıyan diğer sanatçıların görüşlerini ve müziğin ötesindeki toplumsal etkilerini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Beastie Boys Kimdir? 

Beastie Boys, New York kökenli bir hip-hop grubudur. İlk kez 1979’da kurulan grup, başta farklı üyelerle Punk Rock sahnesinde yer aldı, ancak kısa süre sonra, 1983 yılında rap müziğin büyüsüne kapıldı ve Mike D, MCA ve Ad-Rock üçlüsü ile kaldı. Aynı yıl çıkan Cooky Puss teklisi grubun ilk hit parçası olmuş ve tam anlamıyla bir Underground Hit haline gelmişti. Kurtis Blow’un ön grubu olarak bir süre sahne alan Beastie Boys, giydikleri PUMA takımlarla Run-DMC özentisi gibi durduklarını fark ettikten sonra kendi tarzlarını aramaya başladı. Büyük kitlelerin karşısına ilk olarak Madonna’nın Like a Virgin Tour’u ile birlikte geçseler de İlk büyük çıkışları, 1986 yılında piyasaya sürdükleri “Licensed to Ill” albümü ile gerçekleşti.

Beastie Boys ve Madonna’nın Like a Virgin Tour 

1985 yılında Madonna’nın Like a Virgin Turnesini planladığı dönemde menajeri Def Jam’in kurucu ortağı Russell Simmons’ı arayarak önerebileceği biri olup olmadığını soruyor. İlk olarak Fat Boys düşünülmüş fakat başka bir turne için anlaşmaları sağlanmıştı. Ardından Run-DMC teklif edilmişti ama Madonna tarafı dönemin rockstar’ları için yeterli bütçeyi ayıramayınca sıradaki seçenek olarak o dönem henüz çok duyulmayan Beastie Boys üzerine duruldu.

Beastie Boys ile müzik tarzı farklı olduğu için tereddüt eden Madonna, grubun enerjisinden etkilenerek ön sahne performansı için ikna oldu. Beastie Boys, her ne kadar garip bir eşleşme gibi görünse de bu turne fırsatını geri tepmedi ve kendilerini daha geniş bir kitleye tanıtan bu turneyle birlikte 80’lerin en başarılı açılış sahnelerinden biri haline geldi. 

Licensed to Ill: Dönüm Noktası 

Beastie Boys’un büyük çıkışı, 1986 yılında piyasaya sürdükleri “Licensed to Ill” albümü ile gerçekleşir. Bu albüm, grubun müziğini geniş kitlelere ulaştırır ve hızla müziğin zirvesine yükselir. Albümün hit şarkıları arasında “Fight for Your Right,” “No Sleep Till Brooklyn,” ve “Brass Monkey” gibi unutulmaz parçalar bulunmaktadır. Beastie Boys, beyaz sanatçılar olarak rap müziğin içinde önemli bir yer edinir.

Beastie Boys ve Run-DMC’den Together Forever Tour 

Beastie Boys ve Run-DMC, Together Forever Tour ile 1987’de birlikte turneye çıktı. Bu, her iki grubun da Headline olduğu bir turneydi. Tüm konser biletleri haftalar önceden tükendi ve iki taraf için de çok başarılı bir turneydi. O zamanlar, beyaz ve siyah sanatçıların birlikte turneye çıktığı çok görülmüyordu. Together Forever Tour, bu engelleri yıkmaya yardımcı oldu ve hip hop’un herkes için olduğunu gösterdi ve bu sayede siyahi topluluklar arasında da Beastie Boys kabul görerek dinlenmelerini arttırmaya başladı.

Paul’s Boutique Albümü ve Hip Hop Sınırları

1989 yılında Def Jam Records’tan ayrılan ve Capitol Records ile anlaşan Beastie Boys One-Hit Wonder olmadıklarını kanıtlamaya niyetliydi. İlk albümleri Licensed to Ill ile hip hop dünyasının desteğini de arkasına alan grup yenilikçi tarzlarını devam ettireceklerini göstermek istiyordu.

Funk, soul, caz ve klasik müzik dahil olmak üzere çeşitli tarzlardan bulgulara rastladığımız Paul’s Boutique albümünün yapımı 1 yılı aşkın sürdü ve karmaşık, yoğun bir prodüksiyonu ile karşımıza çıktı. 

Licensed to Ill albümünde yaratılan Frat Boy personasından da uzaklaşmak isteyen grup kendilerini daha olgun ve düşünceli sanatçılar olarak gösterdi. Albümün sözleri başta sosyal ve politik konular olmak üzere daha geniş bir yelpazeye yayılıyordu. 

Paul’s Boutique albümü, debut albümleri gibi bir patlama yaratmamıştı fakat yine de günümüzde hala tüm zamanların en etkili albümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Hip hop’un sınırlarını genişletmeye ve yeni sanatçıların deneysel çalışmalar yapmalarını sağlayan albüm, Eminem gibi birçok sanatçıya da ilham kaynağı olmuştur.

Beastie Boys’un Müzikteki Etkisi 

Beastie Boys, sadece kendi müziğiyle değil, aynı zamanda hip hop’un evrildiği yolda da büyük bir rol oynadı. Grup, özgün sesleri ve yenilikçi tarzları sayesinde birçok sanatçıya ilham kaynağı oldu. Grubun 1992 yılında kurduğu Grand Royal markası, yeni sanatçıların da bu tarza yönelmesi ve kendilerine geliştirmeleri için bir oyun alanı oluşturdu. Aynı yıl yayınlanan Check Your Head albümü, radyolarda çalınmaya hazır üslubu, funk beatleri ve popüler kültür referanslarıyla dinleyicinin beğenisini kazandı. 

Beastie Boys’un 3. stüdyo albümü Ill Communication 1994 yılında Capitol Records ve Grand Royal ortaklığında çıktı. Billboard 200 listesinde 1. sıraya kadar yükselen albüm sadece Amerika’da 3 milyondan fazla kopya satarak büyük başarılar elde etti. Önceki albümlerde bulunan tarzlara ek olarak daha fazla Sample ve Turntablism duyduğumuz albümde eğlenceli sözlerin yanında uyuşturucu, cinsiyetçilik ve ırkçılıkla ilgili de sözler bulunuyordu.  

Tüm zamanların en önemli albümlerinden biri olarak görülen Ill Communcication’dan ‘Sabotage’ bir hip hop klasiği haline geldi ve tüm zamanların en çok Sample’lanan şarkılarından da biri olma özelliğini taşıyor.  

Beastie Boys’un Grand Royal kapsamında çıkardığı son albüm Hello Nasty 1998 yılında dinleyiciler ile buluştu. Yaklaşık bir yıl boyunca üzerine çalışılan albümün tüm prodüksiyon işlemleri de grubun kendisi tarafından yapıldı. Hip hop’un yükselişte geçtiği dönemde büyük bir patlama gerçekleştiren albüm, Yılın Albümü dahil olmak üzere 4 dalda Grammy adaylığında yer aldı. Amerika’da 2 milyondan fazla satan albüm, aynı zamanda hip hop’un sadece Gangsta Rap’ten ibaret olmadığını da dünyaya gösteriyordu.

2001 yılında kadar devam eden Grand Royal şirketi bu süre zarfında bir de dergi çıkarmış olsa da şirket gibi dergi de çok uzun soluklu olmadı. 

Yeni bir albüm hazırlığını duyuran Beastie Boys, 1 Mayıs 2007’de Beastie Boys mail listesinde bulunan kullanıcılara bir mail göndererek vokalsiz bir albüm olduğunu duyurdu. Haziran 2007’de çıkan ve grubun 7. stüdyo albümü olan The Mix-Up En İyi Enstrümental Albüm Grammy adaylığı da aldı. Daha sonrasında albümün vokalli bir halinin de geleceği söylentileri çıksa da bu iddialar dedikodudan ileriye gidemedi. 

Beastie Boys’un Yaşayan Mirası 

Beastie Boys grubunun son albümü Hot Sauce Committee, 2 kısımdan oluşan bir albüm olarak farklı yıllarda yayınlanacağı duyurulmuştu. 2009’da grup üyelerinden Adam Yauch’un kansere yakalanması ile birlikte albüm ve grup çalışmaları askıya alındı. Hastalığı iyiye doğru giden Yauch tekrar grubu aktif hale getirmiş ve albüme devam etme kararı almışlardı. Albümün 1. kısmı uzun süre ertelendikten sonra grup albümün sadece 2. kısmını yayınlamaya karar verdi ve Hot Sauce Committee Pt.2 olarak dinleyenler ile buluştu. Billboard 200 listesinde 2. sıraya kadar yükselen albüme Nas, Santigold ve Yoko Ono gibi isimler de konuk oldu. 

2012 yılında Beastie Boys, LL Cool J ve Public Enemy’den Chuck D tarafından takdim edilerek Rock and Roll Hall of Fame’e girdi. Mike D ve Ad-Rock konuşmalarını yaparken, o dönemde kanserle mücadele eden ve birkaç ay sonra hayatını kaybeden MCA ise törende yer almadı ve yazılı olarak ilettiği notu Ad-Rock okudu. 

Beastie Boys, müziğin sınırlarını zorlayan bir grup olarak tarihe geçti. Onların enerjisi, özgün tarzları ve toplumsal etkileri, rap müziğin evriminde kilit bir rol oynadı. Bugün hala yaşayan mirası, Beastie Boys’un ne kadar özel bir grup olduğunu kanıtlıyor. Müziği ve mesajlarıyla, gelecek nesillere ilham vermeye devam ediyorlar. 

Siz Beastie Boys’un müziği hakkında neler düşünüyorsunuz? Onların favori şarkıları nelerdir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz!